Flash

6/recent/ticker-posts

Kuşbakışı Anlayışla Ülke Düzelmez

  


Kuşbakışı Anlayışla Ülke Düzelmez

Dua ve Selamla Başlarken

Değerli okuyucularımız, herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.

 

Devlet olarak, yönetim olarak, millet olarak gerçekten biz hangi konumdayız? İster yönetim, ister yönetilen tebaa olarak, karşılıklı hak ve hukukumuzu yerine getirebiliyor muyuz?

Gerçeklerle Yüzleşme Zamanı

Bugün bir kangren hâline gelmiş olan ekonomik ve hukuksal ilkelerden sapmalar nedeniyle piyasalarda güven endeksi olumsuz bir algıya yol açmış, ferahlık ve refah seviyemizin yükselmesine gölge düşürmüştür.

 

Buna paralel olarak, devlet işleyişinin can damarı olan hukuksal ve ekonomik tıkanıklıklar; millet cenahında bir kargaşa, huzursuzluk ve güven bunalımına davetiye çıkarmıştır.

“Biz devlet olarak hangi konumdayız?” sorusuna rasyonel ve tarafsız bir bakışla cevap ararsak, hiç de iyi bir noktada olmadığımızı görürüz.

Elbette dış politikada Sayın Cumhurbaşkanımızın başarılı hamleleri ve uluslararası itibarı bizleri sevindirse de, bu durum Türkiye’nin iç gerçekliğini değiştirmiyor.

Ekonomi ve Hukukta Güven Krizi

Türkiye’de güven endeksinin dip seviyelerde seyretmesi, ekonomik bir yangından çıkmayı zorlaştırıyor.

Caydırıcı hukuk kurallarının zayıflığı, suç unsurlarının artmasına da zemin hazırlıyor.

Keşke gönül isterdi ki bugün devlet olarak, yönetim olarak, millet olarak iyi bir kulvarda olsaydık.

Başarının adresi nereden gelirse gelsin, bizim için bir şereftir, bir mutluluktur; Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bireyi olarak bir onurdur.

Bu ülkeye, bu devlete, bu millete bölücülük ve hainlik yapmayan her siyasi parti ve her birey bizim başımızın tacıdır.

“Vatanı Sevmek İmandandır”

Bu hadis hepimize bir ödevdir.

Bu ödevi hakkıyla yerine getirmenin ölçüsü; doğruluk ve hakkaniyetli bir birey olmak, analiz ve gözlemlerde tarafsız bir niyetle hareket etmektir.

 

Bugün yönetimsel olarak vatandaşlık ödevlerimizde şeffaf olamadığımız için, doğru ve yapılması gereken konuları hep büyütüyoruz.

 

Zamanında ve aciliyetle kolları sıvamayıp, sonuçlar patlak verdiğinde ortaya çıkmamız; tedbirli ve zamanında müdahalede bulunmadığımız bir yönetim manzarasını önümüze çıkarıyor.

Ders Almadığımız Gerçekler

Hâlâ sonuçlardan ders çıkaramadık.

Zamanında tedbir alıp, yapılması gereken acil konulara eğilim gösteremedik.

Canımız çok yandı ama bir türlü bazı dersleri alamadık.

Yönetim olarak kanun ve nizamların emrinden çıkıp, onları kendi istek ve arzularımıza uydurduğumuz için devlet aklını ve gücünü kaybettik.

Bugün işlerin ters gitmesi, ekonomik bir cenderenin içinde olmamız; paramızın pul olması, eskiye oranla çok daha çarpık bir ekonomik tabloyla karşı karşıya kalmamıza neden oldu.

Bir Basit Gerçek: Altının Dili

Bir örnek verelim:

2005 yılında asgari ücret 12 çeyrek altına tekabül ediyordu.

Bugün ise asgari ücret yalnızca 2–3 çeyrek altına denk geliyor.

Millet soruyor:

⁠“Benim 9,7 çeyrek altınımı kim çaldı?”

Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.

Bunlar, hayatlarımızda birebir yaşadığımız reel gerçeklerdir; saklanamaz, inkâr edilemez.

Gerçekleri Görmezden Gelmek Çözüm Değil

Yönetim olarak gerçekleri örtbas etmek ya da aksini iddia etmek; bizi bugünkü zorlu sürecin içine girmekten kurtarmadığı gibi, bu gerçekleri de yok saymamıza neden olamaz.

Biz, yönetilen tebaa olarak, kanun ve nizamların emrinde; bu aksaklıkların çözümünü doğru adresten yana bir anlayışla bekliyoruz.

Ortak Paydamız: Türkiye Cumhuriyeti

Vatanını ve milletini seven her bireyin arzusu; iyi bir gidişata sahip bir ülke görmek olmalıdır.

Elbette devlet olarak hakkaniyetli bir yönetim beklediğimiz gibi, millet olarak da üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerekir.

Devletimizin yasa ve kanunlarına uyan, karşılıklı hak ve ödevlerde saygı ve hoşgörü içinde hareket eden bir anlayışa sahip olmalıyız.

 

Eğer millet olarak iyi bir konumda olmak istiyorsak, hakka ve adalete taraf bir anlayışla; doğru ve yapıcı bir niyet içinde olmalıyız.

Son Söz

Bu ülke hepimizin.

Bu ülkenin temel ilkelerine zarar vermeden; doğruların yanında, yanlışın karşısında olmalıyız.

Ayrımız gayrımız yok.

Tek temennimiz: 85 milyon insanımızın ve devletimizin bekasıdır.

Rabbim ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmasın.

Nevzat Aksoy

Yorum Gönder

0 Yorumlar